Antalya sahiline cesedi vurmuştu! Merve'nin son sözleri ortaya çıktı: Toprağın altı, yaşamak zor
Antalya'da sahile vuran cesetlerden biri üniversite öğrencisi Merve Şevval Elmas'a ait çıkmıştı. Elmas'ın cenazesi bugün defnedilirken ailesi son günlerini ve son sözlerini anlattı. Ebeveynlere çocukları hakkında uyarıda bulundular.
Antalya'nın Serik ilçesinde 20 Ocak'ta bir kadın cesedi bulunmuş. Cesedin 4 Ocak'tan beri kayıp durumda olan Merve Şevval Elmas'a ait olduğu DNA testi ile kesinleşmişti.
Sahillerden ceset fışkırıyor! Antalya'da iki ceset daha kıyıya vurduGündem
Amca Abdülrahim Elmas, "Cenazemizi bulmanın da büyük bir nimet olduğunu anladık. Bizim kızımız maalesef, özellikle pandemi döneminde kendini internete, telefona kaptırdı, asosyal biriydi. Kızımıza yakıştıramadık, ergenlik dönemiydi, üniversitede açılır diye düşündük. Sadece telefonu ve kendisi vardı. Asosyaldi ama niyetliydi, hayvan severdi, insanlarla geçimi iyiydi ama resmiydi." dedi.
"YAŞAMAK ZOR DEDİ"
Cinayet ihtimali üzerinde durmadıklarını belirten Amca Abdülrahim Elmas, "10 gün önce hastalanıyor, ağır bir gribal enfeksiyon geçiriyor. Hastayken iki üç gün odasından dışarıya çıkmıyor. Babasına sonradan toparlandığını söylüyor ama vücut tabi kırgın. O arada da sınavları sıkıştırıyor. Sınavda düşük not almayı da kabullenmeyen bir kızdı, ortaokul sonuna kadar hep okul birincisiydi. Ders çalışırken stres yaptı, çalışacak yer bulamıyorum diyordu. Bulamaması, özel oda, yalnızlık sakinlik isteğiydi. Annesi bu durumu sormuş iki üç gün önce, çalışacak yer bulabildin mi diye, 'Evet toprağın altı, yaşamak zor, Allah'ım yaşamak ne kadar zor' tarzında laflar etmiş. Biz cinayetten hiç şüphelenmiyoruz. Arkadaşları, öğretmenleri, KYK müdürleri çok ilgililerdi. Kendileriyle görüştük, odasını gördük, arkadaşlarıyla tanıştık hiçbirinden bir şüphemiz yoktur." dedi.
ÇOCUKLARINIZA DİKKAT EDİN
Amca Elmas, "Diğer cesetlerin mültecilere ait olduğunu söylediler. Hatta biri çocuk, 10 tane üst üste çorap giyinmiş. Biz cinayetten şüphelenmiyoruz ama biz kızımızın asosyalliğini psikolojik sorun olarak görmemişiz. Lütfen insanlar çocuklarını günde telefona 10 saat kaptırmasınlar. Sosyal medya hayatlarının baş tacı olmasın. Olsun, ama günde 10 saat olmasın. Biz fark etmeden kızımız günde 10 saat 15 saat sosyal medyada gezinmiş iki üç yıl pandemide de dışarı çıkacak yer olmayınca asosyal olmuş. İnsanlar çocuklarını sosyalleştirsinler. Muhakkak sosyal aktivite, müzik, resim, tasavvufa katılmasına ön ayak olsunlar. Asosyalliğin iyi olmadığını gördük. Biz acı yaşadık, başkası acı yaşamasın" dedi
MEDYA TAVA