Karaburun Fok Komitesi: "Daha etkili doğa koruma için daha güçlü bir kurumsal yapı istiyoruz"
Tabiat Kanunu İzleme Girişimi'nin 124 bileşeninden biri olan Karaburun Yerel Fok Komitesi, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün kapatılarak Orman Genel Müdürlüğü altında daire başkanlıkları olarak yeniden düzenlenmesini doğru bulmadığını açıkladı.
İzmir'in Karaburun ilçesinde, yapılaşma, balık çiftlikleri ve yapılan rüzgar enerji santralleri (RES) tepkilere neden oluyor. Karaburun Fok Komitesi de bu konuya dikkat çekmek için yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, Karaburun'da sadece fokların değil Mordoğan Mahallesi ile mahaleye dönüştürülen 13 köyde yaşayanların da yaşam alanlarının tehdit altında olduğu vurgulandı. Nesli tükenme tehlikesi altında olan Akdeniz fokları için Karaburun Yarımadası'ndaki betonlaşma ve balık çiftliklerinin önemli bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekilen açıklamada, şöyle denildi:
"RES'ler, tüm Yarımada'nın yüzölçümünün yüzde 71'lik bölümünü kapsıyor. Yarımada'da RES yatırımı planlanmayan tek bölge yüzde 13'lük bir alana yayılan Bozdağ- Akdağ kütlesi. Karaburun Yarımadası'nda yaşam için bırakılan alan ise toplam yüzölçümünün yüzde 16'sı kadar. Yani Yarımada tümüyle RES sahasına dönüştürülmek isteniyor. RES projeleri, Özel Çevre Koruma Alanı (ÖÇKA) ve mahkeme kararlarına rağmen çoğalmaya devam ediyor. Yarımada'da flora ve fauna tüm deniz ve kara ekosistemi can çekişiyor. Sözde 'Afet' kararıyla Yaylaköy yok edilmek isteniyor. Köylüsü, çınarı, çeşmesi, camisi, merası, keçileri, arıları, taş evleriyle, kısacası kadim kültürüyle bir köy lodosa teslim ediliyor. Karaburun Yarımadası'nda lodos baş ağrısı yapıyor. Gelişme adına çok katlı yapılaşma, kıyı alanlarında betonlaşma, balık çiftlikleri ve durmak bilmeyen RES'ler hem denizde hem de karada yok oluşu hızlandırıyor."
Karaburun Yarımadası'nın 204 çeşit kuşu, endemik bitkileri, flora ve faunası, tertemiz denizi, Akdeniz Foku ve yaşam alanlarıyla 'Sıfır Yok Oluş Bölgesi' içinde ve 'Başka Yerde Olmayanlar' sınıflandırmasında dünyada önemli bölgeler içinde yer aldığı da açıklamada vurgulandı. Açıklamada ayrıca Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün kapatılarak Orman Genel Müdürlüğü altında daire başkanlıkları olarak yeniden düzenlenmesinin doğru bulmadıkları da belirtilerek, "Aksine daha etkili doğa koruma için daha güçlü bir kurumsal yapı istiyoruz. İnsanın insana ve insanın doğaya yabancılaşmasını önlemek adına birlik ve barışın güçlenmesinden, doğa koruma adına bir arada olmaktan yanayız" denildi.