Özgür Özel: Atatürkçüler baş eğmez Kubilay gibi baş verirler

TAKİP ET

Devrim Şehidi Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay katledilişinin 93. Yıl dönümünde Menemen'de anıldı. Düzenlenen törene Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özelkatılım gösterdi. Özel, 'Yusuf Tekin'e sesleniyoruz; sizin bu milletin çalışkan, namuslu, çilekeş, yoksul ailelerinin çocuklarını alıp da sadece size ideolojik bir zemin yaratmak için onları istismar etmenize izin vermeyeceğiz' dedi.

Esra Açıkyıldız/İzmir Gündemi Türkiye, Devrim Şehidi Asteğmen Mustafa Kubilay ve silah arkadaşlarını, katledilişlerinin 93. Yılında anıyor. Kubilay’ı anma töreni kapsamında, Menemen’de düzenlenen etkinliğe Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’de katılım gösterdi. İstiklal Marşı ve saygı duruşu ile başlayan tören, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Kubilay anıtına çelenk bırakması ile başladı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer günün anlam ve önemine itafen konuşmasını yaptı. Özel konuşmasında gündeme dair önemli başlıklara da yer verdi.

“ÇOK AĞIR DUYGULAR İÇERİSİNDEYİZ”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel konuşmasına Asteğmen Fehmi Kubilay ve dün geç saatlerde terör saldırısı sonucu şehit olan 6 askeri anmakla başladı. Özel ardından şu sözlerle devam etti, “Yobazın işlediği bir cinayet sonucunda, bir katliam sonucunda hayatını kaybeden Cumhuriyet şehidi Kubilay’ın huzurundayız. Çok ağır duygular içindeyiz. Çünkü dün akşam geç saatlerde de altı kahraman askerimizin şehit edildiği, şehit düştükleri haberini aldık. Cumhuriyet’in kuruluşundan bugüne kadar bu bayrak dalgalansın diye, bu topraklar üzerinde Türkiye Cumhuriyeti devletinin egemenliği sürsün diye kendi hayatlarını ortaya koyan tüm şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti güçlü bir devlettir. Teröre karşı da Cumhuriyet düşmanlarına karşı da bu vatanı ve bu bayrağı savunmaya devam edeceğiz”

“KUBİLAY CUMHURİYETİ SAVUNMAK İÇİN DİRENDİ”

Atatürkçüler ’in gerekirse baş eğmek yerine Kubilay gibi baş vereceklerini vurgulayan Özel şu açıklamalarda bulundu; “Burada üç büyük şehidin, manevi huzurlarındayız. Öğretmen Kubilay, asteğmenlik görevini yapmak üzere 1930 yılında Menemen’deydi. Onun koruması için Menemen’in iki evladı; Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki onunla birliktelerdi. Ellerinde Cumhuriyet’in ay yıldızlı al bayrağına karşı; şeriat bayrağı taşıyanlar onun şahsında Cumhuriyet’e, devrimlerine, milli birlik ve bütünlüğe ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e isyan bayrağı açtılar. Asteğmen Kubilay, görmezden gelmedi. Elindeki imkansızlığı, yanındaki iki bekçi arkadaşı ile birlikte oradaki zorluğu görüp de oradan uzaklaşmadı, sessiz kalmadı ve elindeki eksik teçhizata, mühimmatın amaca uygun olmamasına rağmen; Cumhuriyet’i savunmak için direndi. Başını eğseydi, bu ülkenin bağımsızlığı için üzerine düşeni yapamayacaktı. Bazen devrimciler, Atatürkçüler; baş eğmek yerine Kubilay gibi baş verirler”

“MADIMAK’TAN ÖZÜR DİLENENE KADAR ACISINI YÜREĞİMDE YAŞAYACAĞIM”

Türkiye Cumhuriyet’i Devleti’nin Madımak’tan özür dileyene kadar acısını yüreğinde taşıyacağını ifade eden Özel, “Dün, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, Hacıbektaş’a gidişinin 104. Yılında Hacıbkektaş’taydık. Bugün buradayız. 19 Mayıs’ta Samsun’dan yola çıkan, sonrasında Sivas’ta, Erzurum’da kongrelerini gerçekleştirip, Anadolu’nun dört bir yanında kurtuluşu ve ardından kuruluşu örgütleyen Gazi Mustafa Kemal’in bulunduğu her yerde, attığı her adıma; ilkelerin, devrimlerine, hatırasına, emanetine ve vasiyetine sahip çıkmak bütün CHP’lilerin namus borcudur. Bundan sonra, görev yaptığım sürece; böyle anlamlı günlerde, özellikle devrimlerin ya da devrimlere sahip çıkmanın sembolü olmuş yıldönümlerinde; ya da büyük acıların anma törenlerinde var olmaya devam edeceğim. Madımak’ta, Sivas’ta; CHP Genel Başkanı olarak olacağım ve Madımak, Utanç Müzesi olana kadar; Türkiye Cumhuriyeti Devleti Madımak’tan özgür dileyene kadar o ateşi yüreğimde hissetmeye devam edeceğim.Dün akşam yüreğimiz yandı. Altı evladımız bu vatan için, bu bayrak için şehit oldular. Bir kez daha şehitlerimizi rahmetle anıyoruz, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz” ifadelerinde bulundu.

“ONLARI İSTİSMAR ETMENİZE İZİN VERMEYECEĞİZ”

Geçtiğimizi günlerde Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in açıklamalarına yanıt veren Özel, “Yusuf Tekin’e buradan sesleniyoruz. Sizin bu milletin çalışkan, bu milletin namuslu, çilekeş, yoksul ailelerinin çocuklarını alıp da sadece size ideolojik bir zemin yaratmak, size gelecek kuşaklarda elde edemediğinizi sağlamanız için onları istismar etmenize izin vermeyeceğiz” dedi. Ardından şu sözlerle devam etti, “Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, çıkıp karşımıza birtakım cemaatleri, tarikatları sivil toplum örgütleri olarak nitelemiş, onlarla yapılan protokolleri savunmuş, bundan sonra da devam edeceklerini söylemiştir. Yusuf Tekin’in bahsettiği ve STK dediği o cemaatler, tarikatlar; Aladağ’da yanan yurdu yapanlardır. Gencecik, minicik yoksul kız çocuklarının cayır cayır yanmasına sebep olanlardır. O protokol yaptıkları Ensar Vakfı’nın yurtlarında taciz ve tecavüze uğrattıkları küçük çocukları koruyamayan, onları istismar edenlerdir. Onların protokol yaptıkları, barınma sorununu, ailelerin çaresizliğini istismar ederek yurtlarına aldıkları çocukların zihin ve beyinlerini yıkamaya çalışarak, bu vatana, millete, bayrağı değil başka bir sapkın inanç ve inanışa bağlayarak onları Cumhuriyet, Atatürk düşmanı yapmaya çalışanlardır. Yusuf Tekin’e buradan sesleniyoruz. Sizin bu milletin çalışkan, bu milletin namuslu, çilekeş, yoksul ailelerinin çocuklarını alıp da sadece size ideolojik bir zemin yaratmak, size gelecek kuşaklarda elde edemediğinizi sağlamanız için onları istismar etmenize izin vermeyeceğiz. Bunlardan bir grubun ne olduğu 15 Temmuz darbe girişiminde ortaya çıktı. 2010’da biz Cumhuriyetçiler, Atatürkçüler hep birlikte ‘Yapmayın’ derken, birlikte anayasayı değiştirdikleri cemaatin 15 Temmuz akşamı milletin üstüne süreceği tanklara hep birlikte mazot doldurdular. Meclis’i bombalayacak F-16’ların pilotlarını 2010 referandumunda o uçakların içine oturttular. Yargıyı cemaate 2010 referandumu ile teslim ettiler. Bugün cemaat ve tarikatlara yeniden alan açanlara şunu söylüyoruz, Kamer Genç söyledi ve dinlemediniz. 15 Temmuz’u yaşadınız. Ders almadınız. Her sırtını sıvazladığınız cemaat ve tarikat Milli Eğitim’de yapılanarak sonra dönüp adalet sisteminde yapılanarak, en nihayetinde silahlı kuvvetler içinde yapılanarak, er ya da genç içindeki Cumhuriyete olan kinini kusacak, namluyu bu millete çevirecektir. Biz Atatürkçüler, onun kurduğu partinin neferleri, onun çok sevdiği Cumhuriyete sahip çıkan Menemen’in güzel insanları, İzmir’in Cumhuriyetçileri, Türkiye’nin Atatürkçüleri, günün birinde onlar namluyu bu millete çevirdiğinde yine bu toprakları, bu ulusu, bu bayrağı koruyacağız. Onun için cemaatlere, tarikatlara ve onların devleti ele geçirmesine dur diyoruz, hayır diyoruz, geçit yok diyoruz”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in konuşmasındaki diğer başlıklar şu şekilde”

“HEPİMİZE DERVİŞ MEHMET KARŞISINDA KUBİLAY CESARETİ ÖRNEK OLMALIDIR”

Derviş Mehmetlerin hadsizliği, onların karşısındakilerin Kubilay kadar cesur olması durumunda sonuçsuz kalır. Hepimize Derviş Mehmet karşısında Kubilay cesareti, onun iradesi, onun vatana bağlılığı örnek olmalıdır. Geçtiğimiz günlerde, 10 Kasım törenlerinde Atatürk’ün resmini yakasına asmayı reddeden sözde üç teğmene karşı, onlara karşı çıkan, müdahale eden dört tane teğmen, Kubilay’ın teğmenleridir, Atatürk’ün teğmenleridir, benim teğmenlerimdir.

“ORDUNUN YERİ ASKERİYE SİVİLİN YERİ SİYASETTİR”

Atatürk resmini, 10 Kasım’da yakaya asmamayı mazeretlendiren bir Milli Savunma Bakanı, ‘toplu iğne yokmuş’ diyen Milli Savunma Bakanı, onların savunmasına, avukatlığına girişen Milli Savunma Bakanı; hangi koltukta oturduğunu, geçmişte hangi görevleri yaptığını, ona bağlı olan Genelkurmay’ın, kuvvetlerin görevinin ne olduğunu unutmasın. O ordu sivil siyasetin teminatıdır, demokrasinin teminatıdır, o ordunun görevi milli savunmadır. Ordunun askeri yeri askeriye, sivilin yeri siyasettir. Bu konuda kimsenin şüphesi olmasın. Ancak yakasında Atatürk resmi takmayanlara hadlerini bildirenleri, görevlerini hatırlatanları, Atatürk resmi üzerinden görev yapmakta oldukları orduya, Atatürk’ün ordusuna meydan okuyanlara had bildirenleri o resmi asmayanlarla bir kefeye koymak, birlikte disipline vermek ve onlara medya organları üzerinden ‘cuntacı teğmenler’ demek hadsizliktir. Bu hadsizliği kabul etmiyoruz. Herkes haddini bilecek.Atatürk’ün ordusunda, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde asla ve asla Atatürk’e saygısızlık, onun hatırasına saygısızlık kabul edilemez. Bu mazur görülemez. Bu konuda gösterilen her tepki vatana bağlılıktır, mazur görülen her yaklaşım vatana ihanettir. Bunu böyle değerlendiriyoruz.

“ATATÜRKÇÜLER VARSA UMUT VAR”

Bundan sonra, bugünden başlayarak ve bugünden yeşeren umudu çoğaltarak… Bana dediler ki ‘Geçmişte Menemen’de çok coşkulu törenler olurdu. Sonra sayıları sınırladılar. Giriş sayısı sınırlandı. CHP’den törene 10 kişi gelecek. Ama biz daha sonra kendi törenimizi yapacağız.’ Ben Cumhuriyet Halk Partililerin ne yapacağından emindim. Ne sabah törende 10 kişiydik, ne de bu tepede birilerinin umduğu gibi yalnızız. Gözün alabildiği her yerde ve bu meydana sığmayan yerlerde Menemenliler, İzmirliler, Atatürkçüler, Cumhuriyetçiler varsa umut var. Umut Cumhuriyettedir, umut bizdedir. Umut hepimizdedir.

Özel, resmi törenin ardından; Menemen Şehir Stadı’ndan Yıldıztepe Şehitliği’ne kadar CHP ve Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından düzenlenen Anma Yürüyüşü ’ne katıldı.