Her şey bitti ve birçoğumuzun haberi olmadığı düşüncesindeyim! Yoksa evde kalanlar maskesini takmadan dışarıya adım atmayan insanlar, 65 yaş üstü büyüklerimiz ve genç kardeşlerimiz yani dikkat edenler olarak bizler mi takıntılıyız?
Peki ailelerini göremeyen sağlık çalışanlarımız, her evden çıkma yasağı olacağı gün rafları boş bırakmayan şu sıralar hepimizin içinde dolandığı market çalışanlarımız ve bizler evden çıkmayalım diye her istediğimiz siparişi eve getiren kargo çalışanlarımız… Sadece dikkat eden kısım mı yaşıyor bu koronavirüsü? Sadece bu kesimden insanlar mı tehlike altında?
Geçtiğimiz gün danışanım arayarak yüz yüze seans talep etti, bu sürecin riskli olduğunu online seansla devam etmemizi açıklayınca bana, bu durumu çok önemsediğimi artık insanların maskesiz bile dışarıda dolaştığını söyledi.
Peki yasal bilgilendirme olmadan bu nasıl mümkün olabilir? Maskemi takarak oturduğum semtin merkezinde biraz yürüyüş yaptım ve evet gerçekten bazı insanlar maskesiz, çoğumuzun soluyamadığı o güzel havayı soluyorlar… Bizler maskenin altında terlerken yada rahat edemezken bazı insanlar havanın tadını çıkarıyor.
Yasal zorunluluktan dolayı marketlere, eczanelere yani maske zorunlu olan yerlere giremiyorlar fakat hepimizin birbiriyle ufak da olsa bağlantısı yok mu?
Maske takmayan ve caddede satış yapan orta yaşlı bir satıcıya ‘neden maske takmıyorsunuz hala tehlike var’ dediğimde ‘ölen insanların sayısı azaldı artık geçti bitti ’diye cevap aldım…Fakat hala ben dahil, sağlık çalışanlarının, hatta sizin bile haberiniz yok bundan eminim. Ya böyle düşünen ve dikkat etmeyen kesim yüzünden salgın durdurulamaz ve bu süreç daha da uzarsa? Her şey boşa giderse? Ya önümüzdeki aylarda yine evimizde maddi olanaklarımız azalmış, bu ayı nasıl geçireceğiz?
Evde bunaldım yapacak hiçbir şey yok diye düşünürken kendimizi bulursak hem de dikkat ettiğimiz, gerekmedikçe evden çıkmadığımız ve zorunlu olarak çıksak dahi maskemizle kendimizi, sevdiklerimizi ve çevremizi korumaya çalıştığımız halde…
Çok sevdiğim bir söz vardır ‘Herkes ötekinin yazgısıdır’ diyor, Baudrillard.
Her birimiz bir başkasının yazgısıyız bu koronavirüs sürecinde. Yani bana virüs bulaşır ve ben dikkat etmezsem sana, senden evdeki yakınına, yakınından belki de senin dahil tanımadığın başka birine bulaşarak bu döngü böyle sürecektir. Tanımadığım bir insana zarar verdiğimi bile bilmeden yaşamaya devam edeceğimdir ve belki de o insan bu virüs yüzünden ölürken.
Eminim ki hiçbirimiz bir başka insanın hayatını kötü etkilemek istemeyiz ve bu insan istemeden evdeki aile bireyimizde olabilir.
O halde bize düşen sadece dikkatli olmak… Maskemizi dışarıda takmak, evden gerek olmadıkça çıkmamak, herkes maske takıyor ben takmasam da olur, insanlara yaklaşmadan yürüyorum, hava çok sıcak ya da rahatsız oluyorum maske takmaktan diye düşünmemek. Bu süreçte daha iyi olalım diye emek veren insanları düşünmek, hepimizin eşit olduğu ve bu virüsün ayrım yapmadan hepimize bulaşabileceğini düşünmek ( Tabi ki bunu çok stres yaşayarak bana bulaşır diyerek dışarı adım dahil atmak istemeyen danışanlarımı tenzih ederek söylüyorum)
Ölüm sayılarının azalmasını haberlerde duyarak rahatlama dönemine girmemek. Resmi bir bilgilendirme olmadan bu süreci olabildiğince dikkat ederek geçirmeye devam etmek. Ölen insanları ve ailelerini aylardır göremeyen sağlık çalışanlarımızı düşünmek, ve en önemlisi bu kadar çok insanın emeğini ve yaşadığı stres dolu günleri durumu önemsemeyerek çöpe atmamak..
Unutmayın! Sevgili okurlarım;
‘Herkes ötekinin yazgısıdır’
Sağlıklı ve mutluluk dolu hafta geçirmeniz dileği ile...
[email protected]
Peki ailelerini göremeyen sağlık çalışanlarımız, her evden çıkma yasağı olacağı gün rafları boş bırakmayan şu sıralar hepimizin içinde dolandığı market çalışanlarımız ve bizler evden çıkmayalım diye her istediğimiz siparişi eve getiren kargo çalışanlarımız… Sadece dikkat eden kısım mı yaşıyor bu koronavirüsü? Sadece bu kesimden insanlar mı tehlike altında?
Geçtiğimiz gün danışanım arayarak yüz yüze seans talep etti, bu sürecin riskli olduğunu online seansla devam etmemizi açıklayınca bana, bu durumu çok önemsediğimi artık insanların maskesiz bile dışarıda dolaştığını söyledi.
Peki yasal bilgilendirme olmadan bu nasıl mümkün olabilir? Maskemi takarak oturduğum semtin merkezinde biraz yürüyüş yaptım ve evet gerçekten bazı insanlar maskesiz, çoğumuzun soluyamadığı o güzel havayı soluyorlar… Bizler maskenin altında terlerken yada rahat edemezken bazı insanlar havanın tadını çıkarıyor.
Yasal zorunluluktan dolayı marketlere, eczanelere yani maske zorunlu olan yerlere giremiyorlar fakat hepimizin birbiriyle ufak da olsa bağlantısı yok mu?
Maske takmayan ve caddede satış yapan orta yaşlı bir satıcıya ‘neden maske takmıyorsunuz hala tehlike var’ dediğimde ‘ölen insanların sayısı azaldı artık geçti bitti ’diye cevap aldım…Fakat hala ben dahil, sağlık çalışanlarının, hatta sizin bile haberiniz yok bundan eminim. Ya böyle düşünen ve dikkat etmeyen kesim yüzünden salgın durdurulamaz ve bu süreç daha da uzarsa? Her şey boşa giderse? Ya önümüzdeki aylarda yine evimizde maddi olanaklarımız azalmış, bu ayı nasıl geçireceğiz?
Evde bunaldım yapacak hiçbir şey yok diye düşünürken kendimizi bulursak hem de dikkat ettiğimiz, gerekmedikçe evden çıkmadığımız ve zorunlu olarak çıksak dahi maskemizle kendimizi, sevdiklerimizi ve çevremizi korumaya çalıştığımız halde…
Çok sevdiğim bir söz vardır ‘Herkes ötekinin yazgısıdır’ diyor, Baudrillard.
Her birimiz bir başkasının yazgısıyız bu koronavirüs sürecinde. Yani bana virüs bulaşır ve ben dikkat etmezsem sana, senden evdeki yakınına, yakınından belki de senin dahil tanımadığın başka birine bulaşarak bu döngü böyle sürecektir. Tanımadığım bir insana zarar verdiğimi bile bilmeden yaşamaya devam edeceğimdir ve belki de o insan bu virüs yüzünden ölürken.
Eminim ki hiçbirimiz bir başka insanın hayatını kötü etkilemek istemeyiz ve bu insan istemeden evdeki aile bireyimizde olabilir.
O halde bize düşen sadece dikkatli olmak… Maskemizi dışarıda takmak, evden gerek olmadıkça çıkmamak, herkes maske takıyor ben takmasam da olur, insanlara yaklaşmadan yürüyorum, hava çok sıcak ya da rahatsız oluyorum maske takmaktan diye düşünmemek. Bu süreçte daha iyi olalım diye emek veren insanları düşünmek, hepimizin eşit olduğu ve bu virüsün ayrım yapmadan hepimize bulaşabileceğini düşünmek ( Tabi ki bunu çok stres yaşayarak bana bulaşır diyerek dışarı adım dahil atmak istemeyen danışanlarımı tenzih ederek söylüyorum)
Ölüm sayılarının azalmasını haberlerde duyarak rahatlama dönemine girmemek. Resmi bir bilgilendirme olmadan bu süreci olabildiğince dikkat ederek geçirmeye devam etmek. Ölen insanları ve ailelerini aylardır göremeyen sağlık çalışanlarımızı düşünmek, ve en önemlisi bu kadar çok insanın emeğini ve yaşadığı stres dolu günleri durumu önemsemeyerek çöpe atmamak..
Unutmayın! Sevgili okurlarım;
‘Herkes ötekinin yazgısıdır’
Sağlıklı ve mutluluk dolu hafta geçirmeniz dileği ile...
[email protected]
Nazlı Hanım ne kadar haklısınız evet çevremizde insanların bir çoğu ne yazık ki yaşadığımız durumun farkında değiller. Sizinde dediğiniz gibi taktığımız maske, aldığımız önlemler bizi korurken aslında etrafımızdaki tanıdığımız, tanımadığımız ve hayatımıza anlam katan sevdiklerimizi de koruyor. Umarım bu yazdıklarınız bir çok insanda farkındalık oluşturabilir. Emeğinize sağlık fikirlerinizi önemsiyoruz. Sevgiyle kalın.
Son derece doğru yerlere dokunulmuş, umarım yazınız herkes için bir farklındalık oluşturabilir...
Ne güzel yazmışsınız Nazlı Hanım.Benim duygularımı yansıtmışsınız