Aliya Izzetbegoviç'in sanat tarihçi, fotoğrafçı torunu Nadja Berberoviç, Instagram'dan yılbaşı ağaçlı bir fotoğrafıyla birlikte "Mutlu Noeller" paylaşımı yaptı. Bunun üzerine çok sayıda Müslüman, Aliya'nın torununa tepki gösterdi. Tepki gösterenler Izzetbegoviç'in "Savaş ölünce değil düşmana benzeyince kaybedilir." sözünü hatırlattı."BİZDEN ÖNCEKİ NESİL BOSNA'DA BÖYLE YETİŞTİ"Aynı zamanda Aliya Izzetbegoviç müzesinin kurucusu da olan Nadja Berberoviç ise gelen eleştirilere sert bir şekilde tepki göstererek şu paylaşımı yaptı:"Ben bir Müslümanım, İslami gelenek ve inanışla büyüdüm. İnancımı uyguluyorum, kim olduğumla gurur duyuyorum ve bana bunları öğretmeye çalışanları hadlerini bilmeye davet ediyorum. Bosna’da Müslüman olmayan arkadaşlarımız, dostlarımız, komşularımız ve hatta akrabalarımız var. Burada sadece Noel değil, Paskalya ve Bayram iç içe kutlanır ve bu bizim zenginliğimizdir. Dostlarıma bayramda baklava ikram ediyorum, onlar da Paskalya’da bana renkli yumurtalar getiriyorlar. Bizden önceki nesil Bosna’da böyle yetişti, ben de oğlumu böyle yetiştirecek ve ona Müslüman olmayı, ama en başta iyi bir insan olmayı öğreteceğim."DEDEMİ BENDEN İYİ TANIMIYORSUNUZ"Dedemden bahsedenler onu ne kadar tanıyor bilmiyorum ama o kendisini Avrupalı bir Müslüman olarak tanımlardı. Bhagavad Gita'yı, İncil'i, Eski Ahit'i, Dostoyevski'yi ve Schopenhauer'i, bunların hepsini ilgiyle okudu ve inancını o kültür üzerine inşa etti. Ailemde çoğu kişi Michelangelo'nun heykellerini ve Aziz Petrus Bazilikası'nı gördü, hepsi de dedem tarafından İtalya’ya ve Vatikan’a bunun için götürüldü. Dedemi benden daha iyi tanıdığınızı iddia etmiyorsanız eğer, lütfen ithamlarınızda daha fazla ileri gitmeyin.”ALIYA IZZETBEGOVIC KİMDİRAliya İzzetbegoviç 8 Ağustos 1925 tarihinde Bosanski Samac kasabasında doğdu. Saraybosna'da bir Alman lisesinde eğitim gördü.Lise çağında üstün kabiliyetleriyle ve İslami konulara ilgisiyle öne çıktı. O dönemde arkadaşlarıyla birlikte dini konuları tartışmak amacıyla Müslüman Gençler Kulübü'nü kurdu. Kulüp kısa sürede büyüyerek bir yardım derneğine dönüştü. Özellikle 2. Dünya Savaşı zamanında ihtiyaç sahiplerine büyük yardımlar yapıldı.O dönemdeki komünist rejimin ülke yönetimini ele geçirmesiyle birlikte dinlerin toplumsal hayattaki varlığı giderek azaltıldı. İzzetbegoviç, o dönem beş yıl hapis cezasına çarptırıldı.AVRUPA'NIN ORTASINDA İSLAM CUMHURİYETİ KURMAKLA SUÇLANDIAliya İzzetbegoviç'in sıkıntıları 1953 yılında iktidara gelen Tito zamanında katlanarak arttı. Ancak 1974'te hazırlanan yeni bir anayasayla bazı geleneksel İslami kurumların yeniden işlev kazanmasına imkan sağladı. Bu olayın üzerine bazı camiler ve medreseler yeniden hizmete açıldı.1980'de Devlet Başkanı Tito'nun ölümüyle federasyon Cumhurbaşkanlığı konusunda bir anlaşmazlık ortaya çıktı. Bunun üzerine altı federal eyaletin her birinin Cumhurbaşkanının sırayla bir yıl federasyon Cumhurbaşkanlığı yapması üzere anlaşma sağlandı. Bu gelişmeyle birlikte ülkede kısmen bir demokratikleşme sürecine girilmiş oldu.İzzetbegoviç'in oğlu bu ortamdan yararlanarak babasının makalelerini bir kitapta toparlayıp, 1983'te "İslamî Manifesto" adıyla yayınladı. Kitabın yayınlanması geniş çapta bir yankı uyandırdı. Mevcut rejim, İzzetbegoviç'i Avrupa'nın ortasında İslam Cumhuriyeti kurmak istemesiyle suçlayarak, 14 yıl hapis cezasına mahkum etti. Daha sonra Yargıtay kararıyla hapis cezası 11 yıla indirildi. 1988'de çıkarılan bir afla da serbest bırakıldı. İzzetbegoviç tahliye olduğu dönemde dünyada bulunan komünist rejimler çöküş içerisine girmişti.1996'DA CUMHURBAŞKANLIĞINI BIRAKTIBu dönemde Demokratik Eylem Partisi'ni kurdu. Parti, 5 Aralık 1990 tarihinde Bosna'da gerçekleştirilen Genel Seçimleri kazandı ve İzzetbegoviç ülkenin Cumhurbaşkanı oldu. Ancak 14 Mart 1996'ta hastalığı sebebiyle görevini bırakmak zorunda kaldı. İzzetbegoviç daha sonra 2000 yılında kısa süreliğine yeniden cumhurbaşkanı oldu.Öte yandan, 1990'lı yıllarda Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti içinde bir bağımsızlık hareketi içerisine girdi. Bosna-Hersek de 1 Mart 1992'de gerçekleştirdiği referandum sonrasında bağımsızlığını ilan etti. Fakat Sırplar hemen arkasından Bosna yönetiminde söz sahibi olan Müslümanlara karşı savaş açarak katliama başladılar.Hırvatistan ve Slovenya'nın bağımsızlık mücadelesine destek veren Avrupa Birliği ve ABD, Bosna-Hersek'i Sırp saldırıları karşısında yalnız bıraktı. Sırplar ele geçirdikleri bölgelerde büyük katliamlar gerçekleştirdi. Özellikle camileri ve İslamî izler taşıyan tarihî eserleri tahrip etti.250 BİN İNSAN ÖLDÜ1995 yılında ABD'nin zoruyla imzalatılan Dayton Anlaşması'yla savaş sona erdi. Savaşın sonucunda 250 bin insan hayatını kaybetmiş, 1 milyondan fazla insan da mülteci konumuna düştü.Bosna-Hersek topraklarının yüzde 51'i Müslümanlara ve Hristiyan Hırvatlara, yüzde 49'u da Sırplara verildi. Ülkenin yönetimi de bu üç halk arasında paylaştırıldı. Bunun yanında Amerika Birleşik Devletleri, Müslümanlara ellerindeki silahları imha etmelerini ve ABD patentli silahları, yedek parçasız bir şekilde satın almalarını şart koştu. Aliya İzzetbegoviç bu olaydan ülkesini en az zararla kurtarmaya çalıştı.19 Ekim 2003 tarihinde Saraybosna'da vefat eden Aliya İzzetbegoviç, yaşamı boyunca birçok eser yazdı.ESERLERİ- İslam Manifestosu- İslam Deklarasyonu ve İslamî Yeniden Doğuşun Sorunları- Doğu ve Batı Arasında İslam- Tarihe TanıklığımOdatv.com
Dünya
28 Aralık 2023 - 16:49
Aliya İzzetbegoviç'in torununa 'Noel' linci
Bosna Hersek'in efsanevi lideri Aliya İzzetbegoviç'in torunu Nadja Berberoviç, Noel paylaşımı yapması sebebiyle dedesinin "Savaş ölünce değil düşmana benzeyince kaybedilir." sözü üzerinden linç edildi.
Dünya
28 Aralık 2023 - 16:49